Eski Türklerin kıyafetleri konusunda gravürler
ve birtakım tarihi kalıntılardan bilgi edinilmiştir. Eski Türkler gerek göçebe
hayatın gereği gerekse hayvancılıkla uğraşmalarından dolayı Orta Asya’da daha
çok deriden yapılmış rahat kıyafetleri tercih etmişlerdir. Bir iç don, üste
giyilen kaftan, çapan, şapan ya da çarpıt denilen bir çeşit hırka, ceket ya da
palto ve ayağa giyilen çizme ve çarık bozkır kültürün dış giysileriydi. Kadınların
giysileri ise şalvar, cepken ve ayakkabı ile başlıklardan oluşmuştur. Şalvar
veya pantolon giymek rahatlık bakımından savaşçı kavimlere özgü bir giyimdi.
Hunlardan itibaren atlı birliklerin kurulmasıyla, pantolon giyilmesi zorunlu
olmuştur. Üzerine de kaftan ve şalvar giyilmiştir. Giysilerinin kumaşı
seyahatte ve savaşta deriden, gündelik yaşamda kumaştan yapılmıştır. Çizmeler
ise deri ve keçeden olup yarım ya da uzundu. Yerleşik hayata geçişle birlikte
dokuma giysiler giyilmiştir. Eski Türklerde ve Selçuklulardaki giyim tarzının
birbirine benzediği yalnız Selçuklu kıyafetlerinde kadını erkekten ayıran en
önemli unsurun baş kısmında olduğu görülmüştür. Kadınlar başörtüsü olarak
bürüncük ve yaşmak kullanmışlardır.Eski Türklerde giyim eşyası olarak koyun,
kuzu, sığır, tilki ve biraz ayı derisi ile koyun, keçi, deve yünü kullanılırdı.
Bozkırın tipik elbisesi caket- pantolon idi. Çünkü süvari en rahat şekilde
böyle giyinebilirdi. Başka kavimler kopça kullandıkları halde, Türkler düğme
kullanırlar ve caketlerini, Çinliler ve Moğolların aksine sola açarlardı. Soğuk
ve sıcak havalarda giyilen pelerinler kullanırlar, ayaklarına çizme, başlarına
börk giyerlerdi. İleri gelen makam sahipleri, başlıklarının daha uzun ve
gösterişli olmasından tanınırdı. Hun, Göktürk, Uygur, Avar ve Hazarlar, Oğuzlar
ve Bulgarlara ait belgelere göre genellikle sakallarını kestiren Türk
erkekleri, uzun kesilmiş saçlı ve bıyıklı idiler. Attan inmek, börk ve başlıkları
çıkarmak saygı işaretiydi.
Eski Türklerden Uygurların kürk ve süslü
şapkalar giydikleri, kadınları hotozlu şapkaları ve samur derileri, beyaz
keçeleri ve zamanın çok değerli ve ünlü çiçeklerle süslenmiş kumaşları olduğu
bilinmektedir.
Eski zaman ordularında herkes istediği gibi
giyinerek savaşa gitmişlerdi. Fakat her toplumun kıyafeti kendine özgü olduğundan
herkes yurttaşlarını giysilerinden tanımaktaydı. Eski Yunan ahalisinden
Ispartalıların kırmızı elbise giyerek savaşa gittikleri Romalıların ise asker
için üniforma kabul ettikleri bulgulardan anlaşılmaktır. İslamiyet’in ortaya çıkışında
her Müslüman cihat görevi ile yükümlü olduğundan askeri kıyafet konulmasına
gerek görülmemişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder